Bazılarımızın içmeye doyamadığı, bazılarımızın ise gün boyu aklına gelmeyen bir içecek olan sudan bahsetmek istiyorum bugün.
Bilindiği üzere vücudumuzun %60-75’i sudan oluşmaktadır. Yani bu ¾’e yakın bir değerdir. Tabii vücuttaki su miktarı; çeşitli faktörlere bağlı olarak değişim göstermektedir. Vücudumuz, canlılığını sürdürebilmek için yeterli miktarda suya ihtiyaç duymaktadır.
Bol bol su içelim, su içmeyi unutmayalım diye klasik cümleler kurmayacağım. Onun yerine, su içmeyi günlük rutinimizin bir parçası haline getirmeye yönelik sizlere birkaç tüyo vermek istiyorum.
Sıcak havalarda sıvı tüketmek önemlidir! Şu anda içerisinde bulunduğumuz bu sıcak yaz aylarında terlemeyle, idrarla hatta nefes alıp vermeyle su kaybımız daha çok artmaktadır. Bu günlerde canımız daha taze ve serinletici yiyecek ve içecekler ister değil mi? Ancak çoğu içeceğin idrar söktürücü etkisi de olduğundan ne tür sıvı tüketeceğimize dikkat etmemiz gerekir. Özellikle yaz aylarında, gün içerisine yayılmış şekilde ortalama 2,5-3 litre (12-15 su bardağı) su içmeye özen göstermeliyiz. Suyla birlikte susuzluğumuzu gidermeye yardımcı, su içeriği yüksek olan kabak, marul, salatalık, biber, domates, karpuz, şeftali gibi yaz sebze ve meyvelerini beslenmemize dengeli bir şekilde ekleyebiliriz.
Hafif bir su kaybının bile metabolizmayı yavaşlattığını biliyor muydunuz? Bu durumda kendimizi daha aç hisseder ve yemek yemeye yöneliriz. Beynimizde susuzluk ve açlık merkezlerinin birbirine çok yakın olması bu durumu açıklayabilir. Vücutta su azalmışsa, yağ yakımı zorlaşır. Yavaşlayan metabolizmanın etkisiyle de vücut aldığı enerjiyi depolamaya başlar ve bu durum, zamanla kilo artışına neden olur.
Gün içerisinde koşuşturmalardan su içmek aklımıza gelmiyor ise hatırlatacak birkaç basit önlem şöyle alınabilir.
- Akıllı telefonlarda su içmeyi hatırlatan çeşitli uygulamalar bulunmaktadır.
- Göz önünde sürekli bir şişe su bulundurmak, içmeye teşvik edebilecek bir başka yöntem olabilir.
- Şekilli ya da yazılı bardaklar su içiminizi daha eğlenceli hale getirebilir.
- Su tüketimini daha keyifli hale getirmek için suyunuza salatalık, limon, zencefil, antioksidan açısından zengin olan kırmızı meyveler ( çilek dilimleri, vişne, yaban mersini, kırmızı erik dilimleri, ahududu, böğürtlen vb.), taze nane, maydanoz gibi sağlıklı besinler ve özellikle kan şekerini dengelemek için bir parça çubuk tarçın ekleyebilirsiniz.
Su; cildinizin nemini korur, yaşlanma belirtilerini geciktirir, böbrek taşı oluşumunu engeller, tansiyonu dengeler, sindirim ve boşaltım sisteminin sağlıklı çalışmasını sağlayarak vücudu toksinlerden arındırır. Kısacası kişisel olarak yeterli miktarda su tüketimi baştan aşağı değişim yaratır.
Bu kadar sudan bahsettikten sonra siz de susamadınız mı? Hadi birer bardak suyunuzu alın, arkanıza yaslanın ve su ile ilgili alışkanlıklarınızı değiştirmeye başlayın.
Su ile canlanın, sağlıklı kalın…
Dyt. Selin AKALIN
Başkent Üniversitesi Alanya Uygulama Ve Araştırma Merkezi Beslenme ve Diyetetik Bölümü